1300’lü yılların değerli müceddidi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Risale-i Nur’da 1956 tarihinin üzerinde özellikle durmuştur. 1956 yılında tahakkuk eden olaylar göz önünde bulundurulduğunda, Said Nursi Hazretlerinin özellikle bu yıla dikkat çekmesi çok şaşırtıcıdır.
Risale-i Nur talebesi Ahmed Feyzi Kul, 1950 yılında yazdığı “Maidet-ül Kur’an ve Hazinet-ül Bürhan” adlı eserinde bazı ayetlerin ebced değerlerini hesap etmiştir. Bu eser, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri tarafından kabul görerek, “Tılsımlar Mecmuası”nın sonuna eklemiştir. Bu eserde ebced değeri olarak Miladi 1956 yılını veren ayet Taha Suresi’nin 68. ayettir.
“Korkma! dedik, üstün gelecek olan kesinlikle sensin.” (Taha Suresi, 68)
Bu ayette geçen “Kesinlikle sensin” ifadesinin ebced değeri Miladi1956’dır.
1956 yılı çok önemli bir tarihtir. Bediüzzaman Said Nursi de Ahmed Feyzi Kul da bu tarihin üzerinde önemle durmaktadır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 1956 yılına işaret eden bir başka ayetin yorumunu Emirdağ Lahikası adlı eserinde şöyle yapmıştır:
Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı bulamazsın. (Nisa Suresi, 145)
… Eğer şedde iki nun sayılsa, okunmayan hemzeler ve (ye) de sayılsa 1376 (1956-1957) ederek, bu zulümatlı nifakın (dinsizlik ve zulme dayalı, ikiyüzlü münafıkane sistemin) sukut mertebesine (susma, son bulma derecesine)…
(Emirdağ Lahikası (1), Mektup no: 15)
Bediüzzaman Hazretleri buradaki “bu zulümatlı nifakın sukut mertebesine” sözleriyle, 1956 YILININ, zalimane küfür sisteminin, münafıklığın, Darwinist-materyalist sistemin yıkılışının MİLADİ BAŞLANGICI olduğunu bildiriyor. Hakikaten 1956 yılından sonra İslam aleminde büyük bir ilerleme görülmüştür.
Kuran’da “1956 yılının” ebcedini veren bir başka ayet ise Al-i İmran Suresi’nin 81. ayetidir.
Hani Allah peygamberlerden ‘kesin bir söz (misak)’ almıştı: “Andolsun size kitap ve hikmetten verip SONRA SİZE BERABERİNİZDEKİNİ DOĞRULAYAN BİR ELÇİ GELDİĞİNDE, ONA KESİN OLARAK İMAN EDECEK VE ONA YARDIMDA BULUNACAKSINIZ.” DEMİŞTİ Kİ: “BUNU İKRAR ETTİNİZ VE BU AĞIR YÜKÜMÜ ALDINIZ MI?” ONLAR: “İKRAR ETTİK” DEMİŞLERDİ DE “ÖYLEYSE ŞAHİD OLUN, BEN DE SİZİNLE BİRLİKTE ŞAHİD OLANLARDANIM.” DEMİŞTİ.
(Al-i İmran Suresi, 81)
Bu ayette geçen “… sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldi…” sözlerinin ebcedi “1956 YILINI” göstermektedir. NİTEKİM RİSALE-İ NURLAR’A UYGULANAN YASAĞIN KALDIRILMASI DA BU TARİHE DENK GELMEKTEDİR. 1956 yılı Risale-i Nur açısından çok önemli bir yıl olmuştur. Bu yıla kadar Risale-i Nur bulundurmak, okumak, dağıtmak yasaklanmış, Nur Risaleleri hakkında 1500 kadar kamu davası açılmıştı. 1956 yılında İse, 8 yıldır Afyon’da süren dava sonuçlanmasıyla bu konuda verilen büyük hukuk mücadelesi de son bulmuş ve Risalelerin hiçbir suç unsuru taşımayan İMANİ eserler olduğu, mahkeme huzurunda karara bağlanmıştır. Afyon Mahkemesi, 1956’da Diyânet İşleri Riyaseti Müşavere Kurulu, bütün Risale-i Nur Külliyâtı’nı tek tek İnceleyerek her bir Risale hakkında, olumlu ve yararlı Kur’anî bir tefsİr olduğuna ilişkin bir rapor sunmuş, Nur Risaleleri’nin beraat ve iadesine karar vermiş ve böylece Risale-i Nurlar’ın yayınlanması serbest bırakılmıştır.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risalelerde 1956 YILINA özellikle vurgu yapmasının önemi, 1956 yılında Türkiye’de ve dünyada yaşanan büyük ve önemli olaylara baktığımızda da açıkça ortaya çıkmaktadır.
1956 tarihinde gerçekleşen büyük ve önemli olaylar şunlardır:
3 Ocak 1956
Sudan bağımsız bir cumhuriyet olduğunu ilan etti.
20 Mart 1956
Tunus, Fransa’dan bağımsızlığına kavuştu.
23 Mart 1956
Pakistan, dünyanın ilk İslami Cumhuriyeti oldu.
7 Nisan 1956
Fas bağımsızlığını ilan etti.
1956
ORTAOKULLARDA DİN DERSI OKUTULMAYA başlanmıştır.