Ebu Said el Hudri radıyallahu anh rivayeti; “… DECCAL O MÜMİN KULU KESMEK İÇİN YAKALAR FAKAT BU SIRADA ONUN BOYNU İLE KÖPRÜCÜK KEMİĞİ ARASI ALLAH TARAFINDAN BİR BAKIR LEVHA HALİNE GETİRİLİR DE ARTIK DECCAL O’NU KESMEYE HİÇBİR YOL BULAMAZ. BU SEFER DECCAL O’NU İKİ ELİ VE İKİ AYAĞI İLE YAKALAYARAK FIRLATIR ATAR. İNSANLAR DECCAL O’NU BİR ATEŞ İÇİNE ATTI SANARLAR. HALBUKİ O MÜMİN ZAT BİR CENNET İÇİNE ATILMIŞTIR.
(Sahih-i Müslüm Kitabul Fiten. Bab Hadis No:113-İmam Şarani, Kurtubi Tezkire s. 488)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sonra buyurdu ki; “İşte Allah Katında şahadet bakımından insanların en büyüğü o kimsedir.” {Müslim (4/2256) Ebu Ya’la (2/332, 534) Abd Bin Humeyd (1/282) İbni Mende İman (2/937) Mecmauz Zevaid (7/337) Mizzi Tehzibul Kemal (24/87, 90)} |
ONUN (DECCAL’İN) BERABERİNDE BİR BAHÇE VE ATEŞ OLMASI DA ONUN FİTNESİNDENDİR. ONUN ATEŞİ BAHÇEDİR, BAHÇESİ ATEŞTİR. Her kim onun ateşi ile imtihan edilirse Allah’tan imdad istesin ve Kehf suresinin evvelini okusun. Onun üzerine (ateşi) soğuk ve selametli olur. Nasıl ki İbrahimin üzerine ateş böyle olmuştu.
(İbn-i Mace)
|
AYRICA ONU (HZ. MEHDİ (A.S.)’Yİ) ZİNDANLARINA ATMAKLA BİR ATEŞ İÇİNE ATTIĞINI ZANNEDER. HALBUKİ ONU CENNETE ATMIŞTIR. ZİRA MÜMİN DECCAL’İN CEHENNEMİNDE OLSA BİLE GÖNLÜ ADETA CENNETTEDİR. Müslim-i Şerif’in mütercimi Mehmed Sofuoğlu buradaki cennetin dünya bahçelerinden bir bahçe olduğunu söyler.
(Mehdilik ve İmamiye, s. 40)
|
• Hadiste bahsedilen yer, “acı ve zorlukların olduğu bir yer olacaktır”.
• Fakat burası “yeşillik ve bahçelik bir yer olacaktır”.
• Allah sevgisiyle, imanın nuruyla imanlı kişi burada acı çekmeyecektir.
• Buranın aynı zamanda da “el ve ayak bağlanan bir yer olduğu görülmektedir”.
• Buradaki kişilerin “boyunlarına kimliklerini belli eden bakır bir künye takılmaktadır”.
• Burada “kanuni bir dokunulmazlık elde edilmektedir”.
Verilen tüm bu bilgilerden, hadiste muhtemelen sanki bir akıl hastanesinde tutulan bir kişiden bahsedildiği izlenimi oluşmaktadır.