Kıyamet alâmetlerinden ve âhir zaman vukuatından (olaylarından) ve Bâzı a’malin (amellerin) fazilet ve sevablarından bahseden hâdîs-i Şerife güzelce anlaşılmadığından, akıllarına güvenen BİR KISIM EHL-İ İLİM (ilim sahibi), onların bir kısmına zaîf (zayıf) veya mevzu (hadis) demişler. İMANI ZAYIF VE ENANİYETİ KAVİ BİR KISIM DA (aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kişiler de (Allah’ı tenzih ederiz)), İNKÂRA KADAR GİTMİŞLER.”
(Sözler, s. 355) |
Bediüzaman Said Nursi, enaniyeti güçlü, imanı zayıf, maddeci görüşlere saplanmış bir kısım cahil din alimlerinin, Hz. Mehdi (a.s.)’nin gelmeyeceği konusunda mücadele edeceklerini haber vermiştir. Bediüzaman “enaniyetleri kavi” sözleriyle bu kişilerin aklını beğenen, kendini büyük, kusursuz ve üstün gören; ve adeta kendi nefsini putlaştıran kimseler olduklarına dikkat çekmiştir (Allah’ı tenzih ederiz). “İmanı zayıf” sözleriyle ise, bu bakış açılarının, söz konusu din alimlerinin Allah inançlarının zayıf olmasından, dine karşı da kuşkulu olmalarından, dini bir meslek ya da itibar vesilesi olarak görmelerinden kaynaklandığını belirtmiştir.
Ancak söz konusu kişilerin Hz. Mehdi’nin gelmeyeceği konusundaki inançları, Hz. Mehdi (a.s.)’nin geliş alametlerinden biridir ve Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkışının çok yaklaştığını gösteren bir gelişmedir.
Peygamberimiz (sav) hadislerinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin ortaya çıkışından önce bazı kimselerin “Hz. Mehdi gelmeyecekmiş, Hz. Mehdi yokmuş” gibi sözler sarf etmelerinin ya da Mehdiyet konusunu reddetmelerinin Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış alametlerinden biri olduğunu bildirmiştir. Bu hadislerden biri şöyledir:
“İnsanların ümitsiz olduğu ve “HİÇ HZ. MEHDİ FALAN YOKMUŞ” dediği bir sırada Allah Hz. Mehdi’yi gönderir…”
(Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
|