O’NUN (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) HATRINA DEPREMLERİ DURDURURUM.
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 70)
|
BÜYÜK İSLAM ALİMİ BEDİÜZAMAN SAİD NURSİ DE BİR SÖZÜNDE, “ALLAH’IN İNSANLARI HZ. MEHDİ (A.S.) VESİLESİYLE ALLAH’IN AZABINDAN KORUYACAĞINI” BİLDİRMİŞTİR:
(Hz. Mehdi’nin) İkinci vazifesi:
Hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) ünvanı ile (Peygamberimiz (sav)’in halifesi, yani Müslümanların manevi lideri ünvanı ile) şeair-i İslamiyeyi (İslam ahlakının esaslarını) ihya etmektir (yeniden canlandırmaktır). Alem-i İslam’ın vahdetini (İslam aleminin birliğini) nokta-i istinad edip (dayanak noktası yapıp) BEŞERİYETİ (insanlığı) MADDİ VE MÂNEVİ TEHLİKELERDEN VE GADAB-I İLÂHİ’DEN (Allah’ın azabından) KURTARMAKTIR… (Emirdağ Lahikası, s. 259)
|
DEPREMLERİN OLMASI KIYAMET ALAMETİDİR
…Depremler çoğalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.
(Kıyamet Alametleri, s. 109) “Ümmetimde zelzeleler olur. Öyle ki, bu zelzelelerde on bin, yirmi bin, otuz bin kişi ölür. Allah, bu ölümü muttakilere öğüt, müminlere rahmet, kafirlere ise azap kılar.”
(İbni Asakır, Geleceğin Tarihi 1, Orhan Baytan, Mevsim Yayıncılık, sf.81) İlim kalkmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz.
(Buhari, İbni Mace, Kıyamet Alametleri, s.108) |
* Ebu Abdullah Nuaym b. Hammad’ın Abdullah b. Mes’ud’dan rivayetine göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“… gecesi olduğu vakit, gökyüzünde şiddetli bir ses olacaktır. O ses, uyuyanı uyundıracak, oturanı kaldıracak. Cemaatin yanından ayrılmaya mani ve engeller çıkaracaktır. Böyle bir gece, depremlerin çok olduğu bir senenin gecelerinden olacaktır…” (99 DEPREMİNE İŞARET)
|