… İşte ey müminler! İman edenlere karşı saldırı vaziyetini almış ne kadar aşiret hükmünde düşmanlar olduğunu bilir misiniz? Birbiri içindeki daireler gibi yüz daireden fazla vardır. HER BİRİSİNE KARŞI DAYANIŞMA GÖSTEREREK, EL ELE VERİP SAVUNMA VAZİYETİ ALMAYA MECBUR İKEN; ONLARIN SALDIRISINI KOLAYLAŞTIRMAK, ONLARIN İSLAM’IN KORUNMASI GEREKEN YERLERİNE GİRMELERİ İÇİN KAPILARI AÇMAK HÜKMÜNDE OLAN HASET İÇEREN TARAFGİRLİK VE DÜŞMANCA İNAD; HİÇBİR ŞEKİLDE İMAN EDENLERE YAKIŞIR MI? O düşman daireler sapkınlar ve dinsizlerden tut, tâ küfrün âlemine, tâ dünyanın kötülerine ve uğursuzlarına kadar birbiri içinde size karşı zararlı bir vaziyet alan, birbiri arkasında size hiddet ve hırs ile bakan, belki yetmiş nevi düşmanlar var. Bütün bunlara karşı kuvvetli silâhın ve siperin ve dayanağın: İslam kardeşliğidir. Bu İslam dayanışmasını, küçük düşmanlıklarla ve bahanelerle sarsmak; ne kadar vicdana aykırı ve ne kadar İslam adetine aykırı olduğunu bil, ayıl!..
Hadis-i şerifede gelmiş ki: “Âhirzamanın Süfyan ve Deccal gibi nifak ve zındıka başına geçecek zarar veren müthiş şahısları, İSLÂM’IN VE BEŞERİN HIRS VE AYRILIĞINDAN İSTİFADE EDEREK AZ BİR KUVVETLE TÜM İNSANLIĞI DARMADAĞIN EDER VE KOCA ÂLEM-İ İSLÂMI ESARET ALTINA ALIR. (Mektubat, Sayfa 270)