Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)’nin İslam ahlakını hakim etmek için, kıyamet kopmadan önce yeryüzüne mutlaka geleceği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra yine hadislerde verilen bilgilere göre, Hicri 1400’lü yıllar, Allah’ın izniyle Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü, Hz. Mehdi (a.s.)’nin gelişi, Deccal’in çıkması ve Hz. İsa’ya yenilmesi, tüm dünyada insanların kitleler halinde İslam’a yönelmesi gibi büyük olayların gerçekleşeceği olağanüstü bir dönemdir. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde, hadis ve İslam alimlerinin açıklamalarında Hz. Mehdi (a.s.)’nin gelişiyle ilgili çeşitli tarih ve dönemler vardır.
1. Hz. Mehdi (a.s.)”İkinci Bin”de Gelecektir
Büyük İslam alimi İmam Rabbani, Hz. Mehdi (a.s.)’nin Peygamberimiz (sav)’in vefatından 1000 (bin) sene geçtikten sonra Hicri ikinci binin içinde geleceğini bildirmektedir. Bu konuyla ilgili İmam Rabbani’nin pek çok açıklaması mevcuttur:
Kuran hükümlerinin kuvvetlendirilmesi, milleti yenilemesi bu İKİNCİ BİNDEDİR. Bu davanın doğruluğuna adil şahid: Hz. İsa’nın (as) HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN (ra) BU BİN İÇİNDE VAROLUŞLARIDIR. (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 611)
Resulullah (sav)’in ümmeti arasından çıkanlar pek kamildirler. Yani Resulullah (sav)’in irtihali (vefatı) üzerinden bin sene geçtikten sonra isterse az olsunlar. ARADAN BİN SENE GEÇTİKTEN SONRA, HZ. MEHDİ (A.S.)’NİN GELİŞİ DE BUNUN İÇİNDİR. Onun mübarek kudümünü (gelişini), Hatem’ür-rüsül Resulullah (sav) müjdelemiştir. Hz. İsa (as) dahi aradan bin sene geçtikten sonra nüzul edecektir (inecektir). (Mektubat-ı Rabbani, c.1, s. 440)
Hz. Muhammed (sav)’in vefatından bin sene geçtikten sonra, Hicri ikinci bin yılına girilir. İmam-ı Rabbani’nin yukarıdaki açıklamalarına göre ikinci bin yılı içerisinde Hz. Mehdi (a.s.)gelecektir. İkinci binin başlangıcından içinde bulunduğumuz Hicri 14. yüzyıla kadar geçen üç yüz yılda Hz. İsa ve Hz. Mehdi (a.s.)gelmemişlerdir.
2. Her Yüz Senede Bir Müceddid Gönderilmesi
Öncelikle Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyaçlarına göre açıklamak üzere bir “müceddid” yani “dini canlandıran, yenileyen” şahıs gönderileceğinden söz edilmiştir:
Ebu Hüreyre’nin rivayetine göre; Resulullah (sav) şöyle buyurmuş: Gerçekten Aziz ve Celil olan Allah HER YÜZ SENENİN BAŞINDA şu ümmetin dinini bidatten (dine sonradan karışmış batıl uygulamalardan) ayıracak, yenileyecek (ilim sahibi) bir zatı gönderir. (Sünen-i Ebu Davud, 5/100)
Büyük İslam alimi İmam Rabbani’nin bu konudaki açıklaması ise şöyledir:
HER YÜZ SENE BAŞINDA bu ümmetin uleması arasından BİR MÜCEDDİD GELECEK ve şeriatı ihya edecektir (canlandıracaktır). (Mektubat-ı Rabbani, 1/520)
Bediüzzaman Said Nursi de bu konu hakkında şunları söyler:
Ashab-ı Kütüb-i Sitte’den İmam-ı Hâkim’in Müstedrek’inde ve Ebu Dâvud’un Kitab-ı Sünen’inde, Beyhaki “Şuab-ı İman”da tahric buyurdular (meydana koydular): “HER YÜZ SENEDE BİR, CENAB-I HAK BİR MÜCEDDİD-İ DİN (DİNİ YENİLEYEN) GÖNDERİYOR…” (Barla Lahikası, s. 119)
Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lahikası’nda Hicri 1200’lü yılların “müceddidi”nin Hazreti Mevlana Halid, olduğunu söyler. Bu açıklamasının devamında, Risale-i Nurlar’ın da Hicri 1300’lü yıllar için bir “müceddid” hükmünde olduğunu şöyle ifade eder:
Madem tam yüz sene sonra, aynen dört cihette tevafuk ederek Risale-i Nur eczaları (bölümleri) aynı vazifeyi görmüş… Kanaat verir ki -nass-ı hadis (hadisin açık ifadesi) ile- Risale-i Nur tecdid-i din (dini yenileme, canlandırma) hususunda bir müceddid hükmündedir. (Barla Lahikası, s. 121)
Bediüzzaman Hicri 1400’lü yılların “müceddidi”nin ise Hz. Mehdi (a.s.)olacağını müjdelemiştir:
Şimdi hatıra geldi ki, eğer şeddeli “lamlar” ve “mimler” ikişer sayılsa BUNDAN BİR ASIR SONRA ZULÜMATI DAĞITACAK ZATLAR İSE, HAZRET-İ MEHDİ (A.S)’NİN ŞAKİRTLERİ (TALEBELERİ) OLABİLİR. (Şualar, s. 605)
Bediüzzaman, İslam aleminin üzerindeki zulüm ortamının kendisinden “bir asır sonra” ancak Hz. Mehdi (a.s.)vesilesi ile dağıtılacağını söylemiştir. Kendisinden bir sonraki yüzyılda yani Hicri 1400’lü yıllarda Hz. Mehdi (a.s.)’nin yapacağı çalışmalarla, Müslümanların büyük sıkıntılardan kurtulup feraha kavuşacaklarını açıklamıştır.
3. Peygamberimiz (sav) Hz. Mehdi (a.s.)’nin, Hicri 1400’lü Yıllarda Geleceğini Haber Vermiştir
Peygamber Efendimiz (sav) bazı hadislerinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin geliş tarihi olarak da açıkça 1400 yılını vermiştir. Bu hadislerden biri şöyledir:
İnsanlar 1400 senesinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin yanında toplanacaklardır. (Risaletül Huruc-ül Mehdi, s. 108)
Peygamberimiz (sav)’in, Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış tarihi olarak hadislerinde açıkça Hicri 1400 tarihini vermesi, Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkışının çok yakın olduğunu bize bildirmektedir. (En doğrusunu Allah bilir)
4. Bediüzzaman’a Göre Hz. Mehdi (a.s.)Hicri 1400’lü Yıllarda
Görev Yapacaktır
Bediüzzaman’ın da, farklı tarihlerde yaptığı açıklamaların hepsinde, Hz. Mehdi (a.s.)’nin geliş zamanı olarak Hicri 1400’lü yılların başlarına işaret edilmiştir. Bediüzzaman bir sözünde, Hz. Mehdi (a.s.)’nin Asr-ı Saadet döneminden 1400 sene sonra çıkacağını şöyle belirtmektedir:
İSTİKBAL-İ DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ asırlarında karib (yakın) zannetmişler. (Sözler, s. 318)
Bediüzzaman’ın ifadesinde belirttiği, “sahabe döneminden 1400 sene sonrası” Hicri 1400’lü yılların başlarına, yani Miladi olarak 1979-1980 senelerine denk gelmektedir.
Bediüzzaman, Hicri 1327’de Şam’da Emevi Camii’nde on bin kişiye verdiği hutbesinde, Hicri 1371’den sonraki İslam aleminin geleceğine yönelik izahlar yapmakta, ahir zamandan çeşitli tarihler vererek, beklenen Mehdi’nin mücadele zamanlarına dikkat çekmektedir. Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)’nin göreve başlaması ve inkarcı zihniyeti fikren mağlup etmesi ile ilgili olarak şu tarihleri bildirmektedir:
Ta 1371 senesinden sonraki alem-i İslam’ın mukadderatına (kaderine) nazar eden (göz atan) Hutbe-i Şamiye’deki hakikatler… Evet şimdi olmasa da 30-40 sene sonra fen ve hakiki marifet (müsbet ilimler ve sanat, ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi) ve medeniyetin mehasini (medeniyetin iyiliklerini) o üç kuvveti tam teçhiz edip, cihazatını verip o dokuz manileri mağlup edip dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (hakikati araştırma meyli) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi (insan sevgisini) o dokuz düşman taifesinin cephesine göndermiş, inşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek. (Hutbe-i Şamiye, s. 25)
Bediüzzaman Şam’da yaptığı bu konuşmada, Hicri 1371 senesinden sonra yaşanacak gelişmelere dikkat çekerek, Hz. Mehdi (a.s.)’nin göreve başlamasının 1371 tarihinden 30-40 yıl sonra olacağını bildirmiştir. Bu tarih ise Hicri 1401-1411, Miladi olarak da 1980-1990 yılları arasıdır.
Yine aynı konuşmanın devamında Bediüzzaman, Hz. Mehdi (a.s.)’nin, inkarcı fikir sistemini, fen, ilim ve medeniyetin imkanları sayesinde fikren susturacağını haber vermiştir. Bu fikri üstünlüğün tarihi olarak da 1371 tarihinden yarım asır sonrasını bildirmiştir. Bu da Hicri 1421, yani Miladi 2001 senesi demektir.
Bediüzzaman’ın ahir zamanla ilgili bir diğer açıklaması da şöyledir:
YETMİŞ BİRDE FECR-İ SADIK (tan yerinin ağarması, Güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti) BAŞLADI veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib (sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık) de olsa, OTUZ KIRK SENE SONRA FECR-İ SADIK (fecr-i kazibden sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma) ÇIKACAK.(Hutbe-i Şamiye, s. 23)
Bediüzzaman’a göre fecr-i sadık’ın çıkacağı yıllar:
1371 + 30 = 1401 = 1981 1371 + 40 = 1411 = 1991 |
Bediüzzaman bu izahına göre Hakkın karşısında batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlamasının 1981-1991 yıllarında, fikren tam anlamıyla susturulup dağıtılmasının ise 2001 yılında olacağına işaret etmiştir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Bediüzzaman Said Nursi’nin Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkışı hakkındaki bir diğer sözü ise şöyledir:
Bu zamanda öyle fevkalade hakim cereyanlar var ki, herşeyi kendi hesabına aldığı için, faraza HAKİKİ BEKLENİLEN VE BİR ASIR SONRA GELECEK O ZAT dahi bu zamanda gelse… (Kastamonu Lahikası, s. 57)
Bediüzzaman Said Nursi, “hakiki beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zat” diyerek Hz. Mehdi (a.s.)’nin kendi döneminde henüz gelmediğini bildirmektedir. Ayrıca Müslümanlar tarafından beklendiğini ve kendi yaşadığı devirden bir asır sonra geleceğini de haber vermektedir. Bediüzzaman Hicri 1300’lü yıllarda yaşamıştır. Kendisinden sonra gelecek asır olan Hicri 1400’lü yıllar Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış zamanıdır.