HİCR SURESİ’NİN 89 – 91. AYETLERİ AHİR ZAMANA VE HZ. MEHDİ (A.S.)’A İŞARET ETMEKTEDİR

VE DE Kİ: “ŞÜPHE YOK, BEN APAÇIK BİR UYARICIYIM.” PARÇA AYIRICILARINA İNDİRDİĞİMİZ GİBİ, Kİ ONLAR KURAN’I PARÇA-PARÇA KILDILAR. 
(HİCR SURESİ, 89-91)

 

1.

… ben apaçık bir uyarıcıyım.”…

 

Peygamberimiz (s.a.v.), Allah’ın alemlere uyarıp korkutucu olarak gönderdiği son peygamberidir. Ancak Allah peygamberleri dışında seçtiği veli kulları aracılığıyla da insanları ayetlerine iman etmeye davet eder. Hz. Mehdi (a.s.) da,  içinde bulunduğumuz Hicri 1400’de insanları iman etmeleri için Kuran’a ve İslam dinine davet eden  uyarıcı olacaktır.

2.

… ” Parça ayırıcılarına indirdiğimiz gibi,…

 

Kuran’a ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetine aykırı olarak, İslam’da yeri olmayan batıl inanışları dine dahil etmeye çalışan ve Müslümanlar arasında ihtilafları ve çatışmaları kışkırtanlar ayette bildirilen “parça ayırıcılar”dır. Bu kimseler Müslümanların birlik ve beraberliğini istemeyen kimselerdir. Birleştirmeyen, bölen insanlardır. Müslümanlar arasında cahiliye hükümleriyle ayrılık çıkaranlardır. Peygamberimiz (sav) döneminde, Peygamber Efendimiz (sav) önderliğinde Müslümanlar tek bir ümmetti. Kuran’a ve Resulullah (sav)’in sünnetine tam uygun olarak din yaşanıyordu. Dolayısıyla ayetin bu açıklaması özellikle Peygamberimiz (sav)’den sonraki dönemlere, yani Hz. Mehdi (as)’ın zuhur edeceği Hicri 1400’lere işaret etmektedir. Çünkü bu yüzyıl, mezhep ayrılıklarından kaynaklanan ihtilaf ruhunu körükleyen kişi ve toplulukların yani parça ayırıcılarının İslam dünyası üzerinde en etkili olduğu yüzyıldır. Öyle ki, İslam toplumları arasında büyük savaşlar (İran-Irak, Pakistan-Bangladeş, Irak-Kuveyt gibi) yaşanmıştır. Hz. Mehdi (as) döneminde ise tüm İslam alemi birleşecek, her türlü ayrılık ve ayrılıktan kaynaklanan fitne ortadan kalkacaktır.

3.

… ki onlar Kur’anı parça-parça kıldılar. (Hicr Suresi, 91)

Kuran’ın parça parça kılınması, içinde bulunduğumuz çağda bazı kimselerin birtakım batıl düşünce ve inanışları İslam’a dahil etmeye çalışarak, kendilerince haramları helal, helalleri haram kılarak fitne çıkarmalarıdır. Allah Kuran’ı apaçık bir kitap olarak indirmiş, müminlere tüm emirlerini tam olarak Kuran’da bildirmiştir. Müminlerin sorumluluğu Kuran’ı ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetini rehber edinmektir. Ancak Peygamberimiz (sav)’in vefatının ardından bazı kimseler İslam’ın özünde olmayan batıl inanış ve uygulamaları, yani bidatleri İslam’a dahil etmişlerdir. Bunların başında da bazı cahil alimler gelmektedir. Ancak Resulullah (sav)’in hadislerinde ve İslam alimlerinin açıklamalarında müjdelendiği üzere, Hz. Mehdi (as) tüm bidatleri ortadan kaldıracak, dini Peygamberimiz (sav) döneminde yaşanan asıl haline döndürecektir. Hz. Mehdi (a.s.) din içinde ayrılık yaratan, dini aslından saptıran ve müslümanların arasına fitne sokan bu zihniyeti fikren kökten kazıyacak, insanlara sadece Kuran’a ve Peygamberimiz (s.a.v.)’in sünnetine uymalarının yeterli olacağını öğretecektir. Bu nedenledir ki, Hz. Mehdi (as)’a en çok düşmanlık yapanların başında bidatleri savunan sözde din adamları gelecektir. Hatta, İmam Rabbani Hazretleri bu sözde din adamlarının Hz. Mehdi (as)’a, “Bu kimse (yani Hz. Mehdi (as)) dinimizi kaldırmak ve şeriatımızı izale etmek (mahvetmek) istiyor” diyerek karşı çıkacaklarını belirtmektedir. İmam Rabbani Hazretleri‘nin bu hikmetli açıklamasından Hz. Mehdi (as)’ın bu konuda yapacağı ilmi çalışmanın büyüklüğü ve etkisinin gücü anlaşılmaktadır.

Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (as) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid’at ehl-i (Dinin aslında olmadığı hâlde, din namına sonradan çıkmış olan adetlere uyan ve bunları dindenmiş gibi gösteren kimseler) ile ameli adet edinen, hasene zannı ile (iyi, hayırlı, Allah’ın çok razı olacağını düşündüğü bir iş yaptığını zannederek) dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan seyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle şöyle diyecektir:
-Bu kimse (yani Hz. Mehdi (as)) dinimizi kaldırmak ve şeriatımızı izale etmek (mahvetmek) istiyor. (Mektubat-i Rabbani, 1/535)

Muhyiddin Arabi Hazretleri de, Fütühat-ül Mekkiye isimli eserinde Hz. Mehdi (a.s.)’a en çok düşmanlık yapanların bu cahil alimler olduğunu şöyle ifade etmiştir:

…Hz. Mehdi (as), dini Peygamberin (s.a.v.) zamanında olduğu gibi aynen tatbik edecek. Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak. Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak.
Onun düşmanları içtihad alimlerinin taklid edenleri olacak. Çünkü onlar Hz. Mehdi (as)’ın mezhep imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklar, fakat karşı da gelemeyecekler…
Onun açık düşmanları fukaha (fikih alimleri) olacak. Çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak. Hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak. Bu imamın gelişiyle alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek. şayet elinde kılınç (ilim) olmasaydı onun ölümüne fetva verirlerdi.
(Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Berzenci, Pamuk yayınları, sf. 186-187)
ONUN (HZ. MEHDI (A.S.)’IN) DÖNEMİNDE DİN TAMAMEN REY’DEN ARINMIŞ OLARAK ESKİ HÜVİYETİNİ KAZANACAKTIR. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)’DAN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir… (Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

Konuyla ilgili diğer bazı hadisleri okumak için Bkz. 1

1
Hz. Mehdi kaldırmadık bidat bırakmayacaktır. Ahir zamanda aynı Peygamber gibi dinin icaplarını yerine getirecektir. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed b. Resul el-Berzenci, Pamuk yayınları, sf., 163)

Hz.Peygamber (s.a.v) en başta İslamı nasıl ayakta tuttuysa, Hz.Mehdi de en sonunda aynı şekilde İslami ayakta tutacaktır.
El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, 27

Onun (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) döneminde din tamamen rey’den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir… (Muhyiddin Arabi, “Futuhat-El Mekkiye”, 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

… Onun (Mehdi) kılıncı kardaşlarıdır. Kılıncından korktukları için ister istemez hâkimiyetine boyun eğecekler. ONUN AÇIK DÜŞMANLARI FUKAHA OLACAK. Elinde kılıncı yani kardaşları olmasa idi katliyle fetva verirlerdi. Lâkin Cenâb-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek, onlar ona itaat edeceklerdir… (İmam-ı Suyûtî)

0293
Scroll Up