İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: (Hz. Mehdi (a.s.)) Rükn ve Makam arasında durur, yüksek sesle şöyle seslenir: “Ey benim temsilcilerim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR ETMEDEN ALLAH’IN BANA YARDIM ETMESİ İÇİN YERYÜZÜNDE HAZIRLADIĞI KİMSELER, itaat ederek bana gelin.” Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞU VEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YATAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAM MEHDİ (A.S.)’NİN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu bir tek ses onların HEPSİNİN KULAĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRU HAREKET EDERLER. ÇOK GEÇMEDEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADAR HEPSİ HUZURUNA VARIRLAR. Bu (azametli toplantı) Rükn ve Makam arasında (güneş doğmadan önce) gerçekleşecektir.”
Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7
|
Allah Hz. Mehdi (a.s.)’nin talebesi olacak değerli kişileri kaderde özel olarak seçip hazırlamıştır. Allah Kasas Suresi’nin 68. ayetinde “Rabbin, dilediğini yaratır ve seçer; seçim onlara ait değildir.”şeklinde bildirmektedir. Bu ayetten de açıkça anlaşıldığı üzere bir kişinin iman etmesi, samimi takva sahibi bir Müslüman olması ancak Allah’ın o kişiye hidayet vermesiyle mümkündür. Bir insan ne kadar istese de Allah dilemedikçe sevdiği birini hidayete erdiremez. Ahir zamanda zuhuru büyük bir heyecan ve coşkuyla beklenen, hadislerde bütün peygamberlerin ilimlerine sahip olacağı ve dünyanın en üstün ahlaklı insanı olacağı bildirilen Hz. Mehdi (a.s.)’nin yanındaki talebelerinden olma şerefine de Allah’ın kaderde belirlediği seçkin kişiler nail olacaklardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen bu hadiste, Allah’ın yeryüzünde özel olarak seçip hazırladığı bu kişilerin Hz. Mehdi (a.s.)’nin konuşmalarını dünyanın çeşitli yerlerindeki televizyon ve radyo yayınları yoluyla duyarak, uçakla ya da diğer süratli vasıtalarla çok kısa bir süre içerisinde Hz. Mehdi (a.s.)’nin yanına geleceklerine işaret edilmektedir.