HZ. MEHDİ (AS)’IN TALEBELERİ ARALARINDAN AYRILANLARA ALDIRMAZLAR
Hz. Muaviye (r.a)’den rivayet edilmiştir: “Ümmetimden bir taife herkes üzerine hakim olmadıkça kıyamet kopmaz. ONLAR KENDİLERİNİ TERK EDENLERE ALDIRMAZLAR ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.” (Ramuz el-Ehadis, 476 (İbni Mace))
AYRILANLARDAN SONRA GERİDE KALAN TOPLULUK HER YÖNDEN ÇOK SEÇKİNDİR
Esbağ bin Nebate der ki: Emirülmüminin Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “…Öyle ki sizden sadece gözdeki sürme kadar veya yemekteki tuz kadar kalacaktır. Ve ben size bir örnek vereceğim: Adamın birinin bir miktar buğdayı vardır. Onu temizler ve bir eve koyar, uzun bir süre sonra geri döndüğünde onun kurtlandığını görür, onu tekrar ayıklar ve temizler sonra tekrar evin içine koyar. Uzun bir süre sonra döndüğünde onun tekrar kurtlandığını görür. Tekrar onu ayıklar ve temizler ve hep aynı işi tekrarlar. SONUNDA KURTLARIN HİÇ ZARAR VEREMEDİĞİ ÇOK AZ SAĞLAM BUĞDAY KALIR. İşte siz de böylesiniz. Sonunda içinizde fitnelerin asla zarar veremediği çok az bir grup kalacaktır.” (Aynı hadisi Ahmet bin Muhammed bin Said de nakleder.) (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 246)
AYRILANLAR ONLARA HİÇBİR ZARAR VEREMEZ
Hz. Cabir (ra)’dan rivayet edilmiştir: “BU İŞ ONDAN AYRILANLARA RAĞMEN MUZAFFER OLARAK DEVAM EDECEKTİR. MUHALİFLERİN VE AYRILANLARIN ONA ZARARI OLMAZ.” (Ramuz el-hadis, 487)
AYRILANLAR DECCALİN PEŞİNDEN GİDERLER
… MEDİNE ŞEHRİ SAKİNLERİYLE BERABER ÜÇ DEFA SALLANACAK, BUNUN ÜZERİNE (MEDİNE’DE BULUNAN) MÜNAFIK ERKEKLER VE KADINLARDAN HİÇ KİMSE KALMAYIP HEPSİ ONUN YANINA GİDECEKLER ve böylece demirci körüğünün demirin kirini, pasını giderip attığı gibi Medine’de pisliği (yani habis insanları) dışına atacak ve o güne kurtuluş günü denecektir. (İbn-i Mace Cilt 10, s. 331-335)
HZ. MEHDİ (AS), ALLAH’IN DİLEMESİYLE MÜNAFIKLARI YÜZLERİNDEN TANIR
Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık a “‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu: “ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.” (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283
HZ. MEHDİ (AS) ZAMANINDA MÜNAFIKLARIN NÜFUZU KALMAYACAKTIR
Mehdi (as)’ın hükümranlığı zamanında zalimlerin ve müstekbirlerin hükümranlığı, MÜNAFIKLARIN VE HAİNLERİN … NÜFUZU NABUD OLACAKTIR (SON BULACAKTIR). (El-Mehdiyy-il Mev’ud,cilt 1, s. 252)
HZ. MEHDİ (AS) VE TALEBELERİ MÜNAFIKLARI MANEN, İLİMLE DARMADAĞIN EDECEKTİR
…Ebu Basir’den: İmam Caferi Sadık ‘Suçlular çehrelerinden tanınacak’ (Muhammed Suresi, 30), ayeti hakkında şöyle buyurdu: “ALLAH ONLARI TANIR, LAKİN BU AYET KAİM (HZ. MEHDİ (AS)) HAKKINDA NAZİL OLMUŞTUR. HZ. MEHDİ (AS) ONLARI (MÜNAFIKLARI) ÇEHRELERİNDEN TANIYACAK VE ASHABI İLE BİRLİKTE ONLARI (MANEN) DARMADAĞIN EDECEK.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 283)
DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA İSLAM AHLAKINI ANLATIRLAR
Mehdi’nin (as) yaranları (dost ve arkadaşları) alemin her yerine ayak basıp her yerde kudreti ellerinde bulunduracaklar, herkes ve her şey onlara itaat edecek, hatta ÇÖLDEKİ YIRTICI HAYVANLAR VE AVLAR (YIRTICI) KUŞLARIN HEPSİ VE HEPSİ ONLARIN RIZA VE HOŞNUTLUĞUNU KAZANMAK İSTEYECEKLER. BU DİN ELÇİLERİ, SELAH (HUZUR, RAHATLIK, DÜZELTME VE İYİLEŞTİRME) VE ADALET ELÇİLERİ ÖYLE BİR SEVİNÇ VE HOŞNUTLUK GETİRECEKLER Kİ, Mehdi’nin (as) ashabının ayak bastığı yer başka yerlere karşı iftihar edecek. (İkmal’üd Din. Bihar’ül Envar,cilt 52, s. 327)
BİRBİRLERİNE ÇOK BAĞLIDIRLAR
Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: Allah’ın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir ne de şehidlerdir. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta ederler. Orada bulunanlar sordu: “Ey Allah’ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver! ONLAR ARALARINDA NE KAN BAĞI NE DE BİRBİRLERİNE BAĞIŞLADIKLARI BİR MAL OLMADIĞI HALDE, ALLAH’IN ADINA BİRBİRLERİNİ SEVENLERDİR. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.” (Ebu Davud, Büyü 78, (3527))
ÜZÜNTÜYE KAPILMAZ, KORKU DUYMAZLAR
Onlar aralarında ne kan bağı ne de birbirlerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde, Allah’ın adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İNSANLAR ÜZÜLÜRKEN, ONLAR ÜZÜLMEZLER. (Ebu Davud, Büyü 78, (3527))
HZ. ALİ (RA) HZ. MEHDİ (AS) VE CEMAATİNİN ÖZELLİKLERİNİ ANLATIYOR
Ebu İshak’tan; Emir-ül Mü’minin (Hz. Ali (ra)) ashabından güvenilir birinden duydum ki, Emir-ül Mü’minin bir hutbesinde söyle buyurdu:
“Allah’ım ben biliyorum ki ilmin tamamı kuşatılmaz, kaynağı kurumaz ve arzın, senin halka olan açık ama kendisine itaat edilmeyen ya da çekindiğinden dolayı saklanan bir hüccetinden boş kalmaz. Böylece hüccetin batıl olmaz. Senin dostların da hidayet olduktan sonra dalalete düşmezler. Ama onlar (dostların) neredeler ve sayıları ne kadardır? ONLAR SAYICA ÇOK AZ OLSALAR DA, ZİKRİ YÜCE OLAN ALLAH KATINDA DEĞERLERİ ÇOK BÜYÜKTÜR. ONLAR, DİNİN KILAVUZLARI OLAN HİDAYET İMAMLARINA TABİ OLURLAR, onların edepleriyle edeplenir, yollarından yürürler. İşte o zaman ilim, imanın hakikati ile birlikte onlara doğru akın eder de ruhları, ilim önderlerinin davetine icabet eder; BAŞKALARINA ZOR GELEN HADİSLERİ ONLAR KOLAYLIKLA KABUL EDERLER; YALANCILAR VE İSRAFÇILARIN ÇEKİNİP KABULLENMEDİKLERİ ŞEYLERLE HUZUR BULURLAR. İşte, alimlere uyanlar onlardır. Onlar, yüce Allah’a ve velilerine itaat ederek, dünya ehliyle birlikte oldular; dinlerinde takiyye edip düşmanlarından korundular. Onların ruhları, en yüce makama bağlıdır, alimleri ve onlara uyanlar, batıl devletinde dilsiz ve suskundurlar, HAKKIN DEVLETİNİ BEKLERLER. Allah yakında kendi sözleriyle hakkı yüceltecek ve batılı yok edecektir. O korkulu durumda dinlerini sabırla korudukları için ne mutlu onlara! Onların devleti oluştuğunda, onları görmeyi ne kadar da çok isterim! Allah onları, salih babalarını, eşlerini ve nesillerini bizimle birlikte Adn cennetinde birleştirecektir.” (el-Kafi c. 1, s. 270)