Hz. İsa (a.s.)’ın yeryüzüne yeniden gelecek olması ahir zamanın en önemli müjdelerinden birisidir. Allah Kuran’ın bazı ayetlerinde Hz. İsa (a.s.)’ın ölmediğini, öldürülmediğini, Allah Katı’na yükseltildiğini ve yeryüzüne yeniden gönderileceğini açıkça bildirmiştir. Kuran’da Hz. İsa (a.s.)’ın yeryüzüne ikinci kez geleceğini ifade eden delillerden bir tanesi de Meryem Suresi’nin 33. ayetidir. Bu ayet-i kerime hem içerdiği Arapça kelimelerin anlamları, hem ayetin numarası, hem de ayetin ebced değerleri itibariyle Hz. İsa (a.s.)’ın nüzulüne dair pek çok sır içermektedir.
Bilindiği üzere Arapça çok zengin bir dildir ve Arapça’da tek bir kelime birden fazla hatta kimi zaman 20’den fazla manaya gelebilmektedir. Meryem Suresi’nin 33. ayetinin de Arapça anlamı incelendiğinde çok önemli bilgilerin haber verildiği görülmektedir. Bu ayet, Hz. İsa (as)’ın ahir zamanda yeniden dünyaya gelişine işaret eden ayetlerde biridir.Meryem Suresi 33. ayette Cenab-ı Allah şu şekilde bildirmektedir:
“Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.”
Ayetin Arapçası ise şu şekildedir:
“Ve esselamu aleyye yevme vulidtu ve yevme emutu ve yevme ubasu hayyen.”
Bu ayette “öleceğim gün” şeklinde tercüme edilen “yevme emutu” ifadesindeki “emutu” kelimesi “mate” fiilinden türemiştir ve “ölmek” anlamını taşımasının yanısıra “uyumak” anlamına da gelmektedir. En güvenilir hadis imamlarından olan İmam-ı Buhari ve İmam-ı Tirmizi Hazretleri’nin Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’den naklettikleri bir duanın Arapça’sında da, “uyur” şeklinde tercüme edilen kelime “emutu” kelimesidir.
Allahümme bismike EMÛTÜ ve ahyâ. (Buhari ve Tirmizi)
Allah’ım! Senin ismini anarak UYUR ve senin ismini anarak uyanırım. (Buhari ve Tirmizi)
Meryem Suresi’nin 33. ayetinde “emutu” kelimesi yer almaktadır. Yani, bu ayetin meallerinde “öldüğüm gün” şeklinde tercüme edilen kelime, Peygamberimiz (sav)’in hadisinde uyumak olarak geçmektedir.
Ayette “diri olarak yeniden kaldırılacağım gün” şeklinde tercüme edilmiş olan “yevme ubasu hayyen” ifadesindeki “ubasu” kelimesi ise “diriltilmek”anlamının yanısıra “uyandırılmak, gönderilmek, vazifeli kılınmak”anlamlarını da içermektedir.
Görüldüğü üzere hem “emutu” hem de “ubasu” kelimelerinin diğer anlamları birarada değerlendirildiğinde, ayette Hz. İsa (a.s.)’ın ölmediği, uyku benzeri bir halde Allah Katı’na yükseltildiği ve içinde bulunduğumuz ahir zamanda yeniden Allah’ın vazifeli kıldığı bir elçi olarak yeryüzüne gönderileceği bildirilmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Meryem Suresi’ndeki bu ayetin ayet numarası da önemli bir sır içermektedir. Bu sırrı anlayabilmek için Allah’ın Hz. İsa (a.s.)’dan bahsettiği Maide Suresi’nin 110. ayeti ve Al-i İmran Suresi’nin 46. ayetine bakmak gerekmektedir. Allah bu ayetlerde şu şekilde bildirmektedir:
“Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu’l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun.” (Maide Suresi, 110)
“Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir.” (Al-i İmran Suresi, 46)
Ayetlerde Hz. İsa (a.s.)’ın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan “kehlen” kelimesinin anlamı “otuz ile elli yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse” şeklindedir. Hristiyan kaynaklarda da Hz. İsa (a.s.)’ın Allah Katı’na yükseltildiğinde 33 yaşında olduğu ittifakla kabul edilmektedir.
Büyük İslam alimlerinden Kurtubi Hazretleri de Hz. İsa (a.s.)’ın “kehl” halinde insanlarla konuşmasını, yeryüzüne indirildiğinde konuşacağı şeklinde yorumlamakta ve şöyle söylemektedir:
“Hz. İsa 33 yaşındaki bir kıvamda indirilecek ve, ‘Ey insanlar ben Allah’ın kuluyum!’ diyecektir.” (Kurtubî, el-Camiu liahkami’l-Kur’ân, 4/90-91.)
Bütün bu bilgiler topluca değerlendirildiğinde, Meryem Suresi’ndeki ayetin numarasının 33 olmasının da, Hz İsa (a.s.)’ın ahir zamanda yeniden yeryüzüne gönderileceği yaşa işaret etmesi açısından manidar olduğu görülmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Meryem Suresi’nin 33. ayetinin ebced değerleri hesaplandığında ortaya çıkan tarihlerde de Hz. İsa (a.s.)’ın ikinci kez yeryüzüne gönderilişine dair sırlar bulunmaktadır. Ayetteki kelimelerin harflerinin sayısal değerleri toplandığında elde edilen tarihler, hadislerde bildirilen ahir zaman alametlerinin yaşanacağı, Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhur edeceği ve Hz. İsa (a.s.) ile birlikte görev yapacağı tarihlere denk gelmektedir. Ayetin ebced hesaplaması şu şekildedir:
“Ve esselamu aleyye yevme vulidtu ve yevme emutu ve yevme ubasu hayyen”
6 + 222 + 120 + 56 + 440 + 6 + 56 + 447 + 6 + 56 + 573 + 19 = 2007 6 + 162 + 110 + 56 + 440 + 6 + 56 + 447 + 6 + 56 + 573 + 69 = 1987 6 + 222 + 120 + 56 + 440 + 6 + 56 + 447 + 6 + 56 + 573 + 69 = 2057 (Şeddeli ve tenvinli) |
Farklı şekillerde yapılan üç hesaplamada ortaya çıkan tarihlerin hepsi ahir zaman dönemlerine işaret etmektedir. Bu tarihler Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhur edeceği, Hz. İsa (a.s.)’ın nüzul edeceği ve Hz. Mehdi (a.s.)’yle birlikte vazife yapacakları dönemlere işaret ediyor olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Allah kullarına bir rehber ve yol gösterici olarak indirdiği hak kitabımız Kuran-ı Kerim’deki ayetlerinde pek çok sır ve hikmet gizlemiştir. Ayetlerin ilk okunduğunda anlaşılan birinci anlamları dışında, daha pek çok derin anlamları bulunmaktadır. Nitekim Meryem Suresi’nin 33. ayetinde de Allah derin hikmetler gizlemiştir. Allah takdir ettiği zamanda bu sırları ve hikmetleri kullarından dilediğine açmakta ve ayetlerin diğer anlamlarının da kulları tarafından anlaşılmasını nasip etmektedir.
Bu ayetin içerisinde de Cenab-ı Allah hem kelimelerle, hem sayısal değerlerle hem de ayet numarasıyla bir güzellik bildirmiştir. Bütün bu bilgileri birarada ele aldığımızda ise, Allah’ın bu ayetiyle biz kullarına Hz. İsa (a.s.)’ın ölmediğini, uykuya benzer bir halde Kendi Katı’na yükselttiğini ve içinde bulunduğumuz bu dönemde yeniden yeryüzüne geri göndereceğini müjdelediği anlaşılmaktadır. (Doğrusunu Allah bilir.)